top of page

Kendin Olmaya Gönüllü müsün?

Haydi gelin biraz soru soralım kendimize😉


Kaçımız başkalarının ilginç bakış açılarıyla yaşam realitesini oluşturdu?


Kaçımız başkaları tarafından yargılanmamak adına, başkaları tarafından kabul görmek adına işini, kariyerini, eşini, ilişkisini, sosyal çevresini, hoşlandığı, hoşlanmadığı her şeyi onlara göre seçti, şekil verdi?


Ya kendin olduğunu düşündüğün her şey aslında sana ait değilse ve bunların hepsi birer ilginç bir bakış açısıysa?

Farkında olsak da olmasak da çocukluğumuzdan itibaren aslında çevremizin bakış açısıyla hayatımızı şekillendirmeye başlarız, hatta daha dünyaya gelmeden önce bile ebeveynlerimiz bizim adımıza kararlar almaya başlar.


Çevrenizden hiç işittiniz mi ya da kendinizi bir gün çocuğum olursa; onu şöyle yetiştireceğim, böyle eğitimler aldıracağım… gibi sözler söylerken fark ettiniz mi?


Elbette ebeveyn yada çevremizin bizim kötülüğümüzü düşündükleri için değil, sadece bizler için en iyisinin olmasını istedikleri ve hatta onlara da bu aşılanmıştır.


Peki ya gerçek öyle değilse, ya daha başka realite bize daha fazla katkı sağlayacaksa? Mesela ben kendi çocukluğuma bakıyorum; büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında ya öğretmen ya da doktor olacağımı söylerdim birçok çocuğun söylediği gibi. Tabiki doktorluğun ya da öğretmen olmanın ne olduğunu bildiğimden değil mesleki statü açısından o dönemde aile ve çevrenin gözünde farklı bir yerde olduğu için.


Yıllar geçtikçe oyunculuk ateşi içime düştüğünde “oyuncu olacağım ben!” dediğimde bu defa da “oyuncu olup da aç mı kalacaksın!, güzel bir mesleğin olsun, statün olsun, sana para getiren işin olsun, garanti olsun…” diye uzayıp giden konuşmaları çok duydum, bence bir çoğunuz farklı senaryolarda bu konuşmalara şahit olmuş yada yaşamıştır☺


Bunu sadece iş üzerinden değil ilişki, para ya da başka bir konu üzerinden de düşünebiliriz; örneğin partnerinizle olan ilişkinizi yine çevresel faktörler yada kadın ya da erkek olmanın gereklilikleriyle ilgili yazılan bilgiler üzerine inşa etmiş olabilirsiniz, zamanında benim de yaptığım gibi☺

Ve Para...Para Nedir?

Ve Para! Para nedir? Hiç başkalarından paranın kolay kazanıldığını duydunuz mu? Para zor kazanılır, hele ki bu devirde! Aman paraya dokunma! Çünkü para kirlidir, çok para adamı bozar, emek verilmeden çok çalışmadan fazla paran asla olamaz, oluyorsa da vardır onun altında bir iş!.. Aklınıza gelen başka yargılarınız var mı? ☺


Hadi o zaman bir soru daha: “Başkalarının ilginç bakış açılarıyla işini, ilişkini, para realiteni, hayatını yaşamak ya da yaratmak yerine kendin olmayı seçseydin nasıl bir iş, ilişki, para realitesi, yaşam yaratırdın?” ve bunu gerçekten seçtiğinde yaratabileceğini söyleseydim nasıl olurdu?


Access Consciousness’ın (bilince erişim) kurucusu Gary Douglas; “Kendinizi beslemeye ve özen göstermeye istekli olsaydınız ne olurdu? Olmasının mümkün olmadığına karar vermiş olduğunuz her şeyin olması için kapıları açsaydınız ne olurdu? Dünyanın olanakları için ne kadar önemli olduğunuzu kavramanız için ne gerekir?” der.

Düşündüğümüz, hissettiğimiz, inandığımız, yargıladığımız veya karar verdiğimiz her şeyin yalnızca ilginç bir bakış açısı olduğunu hatırlayarak, kendimizi özgürleştirmeye başlayabiliriz.


Evet güzel varlıklar, kendi realitemizi yaratma gücüne sahibiz. Yeter ki gönüllü olun, izin verin, seçin ve eyleme geçin☺

Madem bu kadar sorular sorduk gelin burada açığa çıkanları da temizleyelim.


“Başkalarının ilginç bakış açılarıyla yaşam realiteni oluşturduğun, kendini yargıladığın, kendin olmaya gönüllü olmadığın, izin vermediğin, kendini alıp kabul etmediğin her yeri yıkıp yaratımını iptal edelim mi?” EVETTT 😇🥳💃

Hayatınıza kolaylığı, neşeyi ve ihtişamı davet etmeniz dileğiyle…


Yoga Eğitmeni ve Access Bars uygulayıcısı

 

Müge'nin stüdyomuzdaki Access Seansları veya Access Sistemi ile ilgili genel bilgiler için bize Whatsappdan (0532 230 78 56) veya E-mail ile (sebnem@yogakalp.com) ulaşabilirsiniz.



122 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page