top of page

Kemik Yapısını Değiştirmek Elimizde mi?

Güncelleme tarihi: 7 Ara 2020

İnsan kendi gayretiyle daha güçlü bir iskelet yapısına sahip olabilir!

Doğuştan ölüme kadar hastalık, yaralanma, sakatlanma gibi türlü badireler atlatan insanın sağlığını kazanma ya da koruma yolunda tüm gücü yine kendi elinde.


19. Yüzyılda yaşamış Alman anatomist ve cerrah Julius Wolff tüm vücudumuzun fiziksel, psikolojik ve kimyasal olarak maruz kaldığı stres etkileri nedeniyle her an değiştiğini, olumlu veya olumsuz olarak yeniden şekillendiğini ifade ediyor.


Araştırmalar sonucu egzersiz  ile uğraşanların kemik yapılarının bunları yapmayan insanlarınkine nazaran daha güçlü durumda oldukları görülmüştür. Belirli kemiklere belli seviyede ve belli zaman diliminde yapılan baskı o kemiğin yoğunlaşmasını sağlar ve Kemik kalınlaşıp kuvvetlenerek yüklenme ile baş etmeye, sağlıklı kalmaya çalışır.


 Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yardımcı fizik tedavi profesörü olan Kathy M. Shipp. Cerrah Generali'nin 2004’te kemik sağlığı üzerine yazdığı raporuna göre :

Kemik sağlığı çocuklukta iyi beslenme ve egzersiz ile başlar.


40 yaşından sonra hormonal faktörler ve yanlış beslenme ve egzersiz eksikliği nedeniyle kemik kütlesi azalır. Osteoporoz başlar.


Dr M. Shipp yogada, zıplama içeren herhangi bir pozun (örneğin Aşağı Bakan Köğek'ten Ayakta Öne Katlanmaya veya geniş bacaklı bir duruştan Dağ Duruşuna geçiş yaptığınız zaman), premenopozal kadınlar için faydalı olabileceğini söylüyor. Her yaştan insan için, ağırlık taşıyan duruşlar (örneğin, Dört Ayak ve Plank) kemikleri güçlendirmek için de yararlı olabilir.

Dr. Loren Fishman yaptığı çalışmanın sonucuna göre günde 10 dakika yoga yaptığını bildirenlerde, yoganın hiçbir yaralanma olmaksızın kemik mineral yoğunluğunu arttırdığını tespit etti.


Arizona'nın Scottsdale'deki Rehabilitasyon Kliniğinde yoga eğitmeni ve fizyoterapist Matthew J. Taylor. Pozlardaki düzgün uyumun kemiğin uygulanan kuvvete karşı koyma kabiliyetini en üst düzeye çıkardığını, kırılma riskini azaltmada iyi bir eğitim ve farkındalık sağladığını söylüyor.


Dr. Taylor şöyle devam ediyor: Stres tepkisi kemik yeniden şekillenmesini de etkiler. Savasana (Derin Dinlenme), pranayama (nefes egzersizleri), yoga nidra (uyku yogası) ve meditasyon gibi uygulamalar otonomik sinir sistemindeki dengeyi sempatikten parasempatik baskınlığa çevirebilir.  Ayrıca, bu uygulamaların dengeyi arttırdığını, düşme korkusunu azalttığını ve ruh sağlığını yükselttiğini, kemik sağlığını korumanın anahtarı olduğunu tüm araştırmalar söylüyor.

Günlük hayatın fırtınalı ortamından uzaklaşıp güvenli bir rıhtıma ihtiyaç duyuyorsanız, bedensel ve zihinsel sağlığımız için eşzamanlı en etkili ve tek egzersiz çeşidi olan yogayla tanışmaya ne dersiniz?

Haftalık Programımızı buradan inceleyebilirsiniz.

Hangi yoga stili bana göre derseniz

Onun için de sizi buraya alalım.


Fzt. Yoga Eğitmeni Fatma Ertürk



 

160 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page